Monday, June 18, 2007

Transformers: The Game ekran görüntüleri



Yapımını LEGO: Star Wars serilerinden tanıdığımız Traveller's Tales firmasının üstlendiği Transformers: The Game'in yeni ekran görüntüleri yayımlandı. Optimus Prime, Megatron, Starscream, Bumblebee ve Ironhide gibi karakterleri yönetebileceğimiz oyunun ekran görüntülerine bu adresten ulaşabilirsiniz. Oyunun PC, PS2, PSP, NDS, Xbox 360, PS3 ve Wii platformlarına 4 Temmuz 2007 tarihinde piyasaya çıkması bekleniyor.

HellGate London



Eski Blizzard çalışanlarının kurduğu Flagship Studios tarafından yapılmakta olan aksiyon RPG oyunu Hellgate: London'ın yeni ekran görüntüleri yayımlandı. Şimdiden 2007'nin en iyi aksiyon RPG'si olmaya aday oyunun ekran görüntülerine bu adresten ulaşabilirsiniz. Oyunun 2007'nin Eylül ayında piyasaya çıkması bekleniyor.

Warhawk

Uzun zaman önce, PlayStation 3 daha çıkmadan, bazı oyunlar hakkında videolar görmüştük. Konsolun gücünü ve kalitesini gösteren bu oyunlardan birisi de Warhawk'dı. Warhawk, Incognito'nun uzun zamandır üzerinde çalıştığı, PlayStation 'da çıkmış olan oyunun yeniden yapımı niteliğinde bir online macera oyunu. Evet oyunumuz gerçekten de sadece online multiplayer olarak hazırlanmış bir oyun. PlayStation 3 için özel hazırlanan oyunu ister PS Store'dan indirebilecek, isterseniz Blu-Ray versiyonunu bluetooth kulaklık seti ile birlikte satın alabiliceksiniz. 2007 sonbaharda piyasaya çıkacak olan Warhawk'ı biraz daha yakından tanıyalım isterseniz.



Warhawk, adını oyunda sıklıkla kullanacağımız gelişmiş savaş uçağından alıyor. Bu uçak neredeyse her yüzeye dikey iniş yapabilen harika bir alet. Ayrıca isteyenler Nemesis adındaki değişik bir zırh sistemine sahip olan alternatif uçak tipini de yönetebilirler. Tabii oyun sadece uçaklar üzerine kurulu değil. Karaya indiğimizde ise pilotumuzu kontrol ediyoruz ve oyun bir tür -SOCOM gibi- arkadan görünüş shooter oyununa dönüşüyor. Karada da kullanabileceğimiz değişik taşıtlar ve silahlar mevcut. Tanklar, cipler, roket atarlar, makinalı tüfekler, uzun mesafe tüfekleri gibi diğer shooter oyunlarından görmeye alıştığımız tüm silah ve araç çeşitleri mevcut.

Bir savaşta 32 kişiye kadar aynı anda oynanabilecek olan Warhawk, 4 kişiye kadar aynı konsoldan online oynama imkanı sunuyor. Oyunda 5 gezegen ve her gezegende 5 sektör olmak üzere toplam 25 harita olacak. Ayrıca oyunda gerek karakterimizi gerekse Warhawk'ımızı istediğiniz şekilde değiştirebilecek, değişik renk ve zırh şekillerinden kendinize özel karakterinizi ve uçağınızı yaratabileceksiniz. Tabii ki PS Store'dan alabileceğiniz değişik araç veya karakter tipleri olabilecek. Online indirebileceğiniz bu ekstralardan bazıları bedava bazıları ise ücretli olacak.

Oyun hakkında videolar ve bilgiler galmeye başladığından beri üzerinde çok durulan özelliklerden birisi ise uçağınızı SixaxiS ile yönetebiliyor oluşunuz. Daha önce Blazing Angels oyununda denediğimiz hareket kontrolü sistemi analog sisteme göre pek de başarılı olmasa bile çok zevkli idi. Yapımcıların söylediklerine göre Warhawk SixaxiS kontrollerde de inanılmaz bir rahatlık ve bağımlılık getirecek. Yapımcılar bir çok oyuncunun uçak kontrollerini analog sisteme getirmeyeceğinden eminler. Şu ana kadar yapılmış en iyi hareket kontrol sistemine sahip olduklarını iddia ediyorlar.



Şu anda ilk parti BETA oyuncuları seçilmiş durumda ve aktif olarak online oynamaktalar. Beta konusunda ayrıntılı bilgilerin dağıtılması yasak olduğundan konu hakkında fazla bir bilgi veremeyecek olsak da diyebiliriz ki şu ana kadar seçilmiş BETA oyuncuları oyunun çok eğlenceli olduğunu ve online oynanabilen şu ana kadar çıkmış en iyi PS3 oyunlarından biri olduğunu söylüyorlar. Eğer ikinci parti BETA oyuncuları arasında yer almak istiyorsanız www.warhawk.com adresine gidip hemen sol üst köşedeki 'register' ikonuna klikleyerek siteye kaydolun. Şanslıysanız oyun çıkmadan BETA testlerine katılabilirsiniz.

Sonbaharda piyasaya çıkacak olan Warhawk, online oyun sevenleri çok sevinderecek harika bir PlayStation 3 oyunu. Oyun piyasaya çıktığında ayrıntılı incelememizde görüşmek üzere, hepinize bol oyunlu günler diliyorum.

Haber :http://www.trgamer.com/yazi.asp?id=2372

Prince of Persia Classic

Yaklaşık 28 yıl önce saf stresi eglence haline ceviren, bize sırf kılıç kullanmak dışında uzun boşluklardan atlamayı öğreten, zamanın önemini kavratmayı başaran bir oyun vardı hani. Arkadaş veya kuzen ile bir Apple; olmadı Amiga 500'ün karşısına geçip "Sen öldün sıra bende. Ver bakayım o klavyeyi." nidaları arasında oynanan, o bir türlü bitirilemeyen oyundu Prince of Persia. Jaffar tarafından kaçırılan prensesi kurtarmak için sadece 1 saat, 3 tane hak ve 14 bölümü karşımıza fırlatan acımasız ama bağımlılık yapan oyunun karakter animasyonları da göz doldurucuydu. Zamanının ilk hareket yakalama teknolojisiyle yapılan oyunlardan da biri olan PoP, gerçek bir klasikti. Zaman zaman gaza gelip "Hadi bir emulatör yükleyeyim de PoP oynayayim." diyenler ve de yapanlar olmuştur kesinlikle. Fakat bir Xbox 360'ınız varsa, birde PoP hastasıysanız size mükemmel bir haberim var. Ubisoft ve Gameloft işbirliğiyle, yeni nesil konsol grafikleriyle ve artılarıyla PoP yeniden yapıldı. O atmosferi ve oynanışı korunarak, birazcık da cilalanarak Prince of Persia yine karşımızda!



Oyun geçtiğimiz Çarşamba günü Xbox Live üzerinden 800 puanla satışa sunulduğu anda indirdim, kapımı ve de müziğimi kapattım. Hatırlarsanız orjinal oyun da müzik içermiyordu. Herhangi bir eksisi var mıydı? Hayır tabiki. 60 mblik oyun iniverdiği anda acayip bir heyecana kapıldım. Acaba beni o eski günlere geri götürebilecek, o stresi yaşatabilecek miydi?

Ana menüde puan tablosu ve tek kişilik oyun seçeneğinden başka bizi ilgilendiren birşey yok. Tek kişilik oyuna girdiğimizde, normal "Git ve Prensesi kurtar", zamana karşı ve survival seçenekleri karşımıza çıkıyor. Zamana karşı oynarken bölümlerde harcadığınız zaman rekorlara geçiyor ve onları kırmaya çalışıyorsunuz. Hayatta kalma modu olan Survival'da ise normal oyunu sadece tek bir canla oynuyorsunuz. Açıkça o modu seçmeye tenezzül etmediğimi söyleyeyim. Bir kaç yıl oynadıktan sonra belki. Oyuna normal modla başladım. Hemen o ilk demonun yeni versiyonu karşıma çıktı. Jaffar, Prensesin yanında, ona evlenme teklif ediyor. Prenses istemeyince de yanında sadece bir saatlik yaşamı olan bir kum saati dikiveriyor. Prenses eğer bu bir saat içinde Jaffar'la evlenmeyi kabul etmezse ne oluyor siz düşünün. Evet, ne yazıkki onu kurtarmak için sadece bir saatimiz var. Oyun başladığında ilk farkettiğim ve gözlerimi dolduran şey bölümlerin bire bir aynı oluşu idi. E tabi ki de öyle olacaktı. Hemen hatırladığım kadarı ile aşağıdan devam ettim. Karakter animasyonları o ilk oyun kadar etkileyici. Koşmadan yuvarlanmaya geçişler, zıplayışlar, atlayışlar... Hepsi kusursuz. Grafikler 50 mb'lik bir oyuna göre gerçekten şahane. Kaplamalar gayet yerinde kalitede. HDR efekti de had safhada kullanılmış. Yanlız o ilk oyunun depresif renklerini hatırlarsınız. Bu oyun birazcık daha neşeli diyebilirim. Eski oyundaki on renkten ziyade, resmen gözlere şenlik.

Yaklaşık 27 yıldır bekleyen prensimiz bir değişmiş bir değişmiş. O beyazlar içindeki prensimiz kas yapmış, üstünü çıkarmış. Güneş altında koşmaktan saçlarıda biraz kararmış hani. Bir nevi şu son yeni çıkan PoP oyunlarındaki prense dönmüş arkadaşımız. Jaffar ve Prenses aynı kalmışlar. Bu zaman içinde tipine kadar prensimizin hareketlerine de yenilikler gelmiş. Matrix hesabı duvara tekme atıp arkadasındaki çıkıntıya tutunmalar, ters taklalar atmalar... Eski oynanışı baltalamıyor, hatta hoş olmuş diyebilirim.

Atletik hareketler kadar kılıç dövüşlerinde de yeni birşeyler var. Malum konsolumuz bayağı yeni, niye tüm nimetlerini kullanmayalım? Zorluk olarak hafif bir kolaylaşma hissetsemde aldığım yeni tatlar yüzünden pek üzülmedim doğrusu. Mesela artık kılıcımız düşmanımızınkiyle kitlenebiliyor. O anda yapmamız gereken X tuşuna inanılmaz hızlarda basıp çekmek. Düşmanımızın kıyafeti ne kadar çatafatlıysa bu basıp çekme hızımızda o kadar fazla olmak zorunda. Atak karşılama tuşuna (B) bastığımız anda ise zaman yavaşlıyor, sesler bir anda boğuklaşıyor. Tüm hareketler yavaşladığı için artık bir saniyeliğine düşmanımız açık veriyor mu, bu bloktan sonra saldırıya müsait mi gibi ipuçlarına sahip olabiliyoruz. Çok iddialı ve riskli olan bu efekti gayet yerinde ve haddinde kullanmışlar.

Oyunda yine karşımıza çıkan güçlü askerler aynı yerlerde. Zorlukları çok hafif bir şekilde azaltılmış halde. Biliyorsunuz eski oyun resmen bitmiyordu çünkü. "Her oyun bitmeli" mantığıyla buna da el atılmış. Bize verilen 1 saat dolsada dolmasada prensesi kurtalabiliyoruz artık. Çünkü ilk sefer oynayanların oyunu bu kadar kısa süre içinde bitirmeleri birazcık zor.



Artık bölümlerin belli yerlerinde checkpoint'ler var. Ölürsek ister o checkpointten, ister bölümün başından başlayabiliyoruz. Yanlız checkpointten başlarsak, ölmeden önce harcadığımız zaman bize geri verilmiyor, sayaç kaldığı yerden geri saymaya devam ediyor. Eğer bölümün başından başlamak isterseniz bir daha düşünün derim. Çünkü seçeneğe girdiğimiz anda bir daha en son geçtiğimiz checkpointten başlama hakkımız siliniyor. Bundan sonra tek çare tekrar oraya kadar gelmek.

Gerçekten çok başarılı ve haz verici bulduğum bu yeni yapıt, adının ve prensimizin asilliğini korur nitelikte. Yanlızca Xbox Live üzerinden satın alınabildiği için çoğu banlanan Türk PoP fanlarını üzeceği kesin. Açıkçası oyun, piyasada olan bir sürü Xbox 360 oyunundan çok daha iyi. Banlanmayan oyuncu arkadaşlarıma verecekleri 14 YTL'ye kesinlikle pişman olmayacaklarını garanti ediyorum.

Haber : http://www.trgamer.com/yazi.asp?id=2373

Zeki Müren de bizi görecek


Yılmaz Erdoğan'ın sevilen filmi Vizontele'den, dilimize pelesenk olan "Zeki Müren de bizi görecek mi" repliği gerçek hayatta cevabını buluyor. Evet.

Kanadalı bir girişim tarafından geliştirilen eyebox2 adındaki kamera, 10 metre mesafeden kendisine bakıldığını anlıyor. Bu
işlevi çevresinde bulunan kızılötesi LED ışıkları aracılığı ile gerçekleştiren kamera, 15 derecelik açı ile bakıldığında, göz temasını yakalayabiliyor.

Vizontele'de, televizyon ile ilk defa tanışacak olan köylü vatandaşlarımıza, televizyonun nasıl çalıştığına

Bakışları algılayan Eyebox2
dair açıklama yapılırken; orada bulunanlardan birinin "biz Zeki Müren'i göreceğiz de, Zeki Müren de bizi görecek mi" diye sorması biraz da temel meraklarımızdan biri olan, izleniyor olmanın endişesinden kaynaklanıyordu. Bu elbette anlaşılır bir dürtü. Bu anlamda, yeni geliştirilen kameranın, izlemek yerine istatistik tutma gibi bir amaç için kullanıldığını en baştan belirterek gereksiz endişeyi ortadan kaldıralım.

Eyebox2'nin öncelikle reklamcılık sektörünün, etki etme oranı hep muallakta kalan billboard reklamlarında kullanılması planlanıyor. Farkedilme ve bakılma oranı konusunda genel olarak belirsizlik bulunan bu tip reklamlar, verdiği sonuçlar bakımından kesin bir değerlendirme yapmaya olanak tanımıyor. Eyebox sayesinde bilboardların önünden geçerken, 15 derecelik bir bakış açısı, Billboarda bakılıp bakılmadığını anlamaya yetiyor.

Teknoloji, fotoğraflarda çoğumuzu kızdıran kırmızı göz problemine neden olan ışık yansımasından esinlenilerek geliştirilmiş. Fotoğrafçıların ve fotoğrafı çekilenlerin çoğu zaman canını çok sıkan bu durum, insan gözündeki retina tabakasının ışığı yansıtmasından dolayı ortaya çıkıyor. Eyebox2'yi geliştiren xuuk şirketi de bu özelliği kullanıyor. Kızıl ötesi bir göz ile belirtilen açıyı izleyen kamera, gönderilen ışık insan gözündeki retinadan geri yansıdığında bunu algılıyor. Bu yansımaları USB bağlantısı ile bilgisayara aktarabilen Eyebox2, böylece bilboardlara ne kadar bakıldığı ile ilgili sayısal değerlendirme yapabilmeyi de sağlıyor.

Billboardların yanısıra reklamcılığın diğer kolları ve iş yaşamında, tüketici alışkanlıklarını ölçmede büyük fayda sağlaması düşünülen Eyebox2, bakış açısı algılamada geniş açıya sahip olması ile benzerlerinden ayrılıyor. Perakendecilik sektöründe hangi ürünlerin, hangi renklerin ya da hangi yüksekliğin daha çok dikkat çektiği veya raflardaki sıranın ya da dizilişin tüketici ilgisini ne kadar etkilediğini ölçmek için veri toplamak, bu teknoloji ile sağlanabilecek faydalara örnek olarak gösteriliyor.

Ürünü geliştirenler, her ne kadar teknolojinin ilk kullanım alanını reklamcılık olarak belirlese de; teknolojinin gelecekte farklı iş kollarında kullanılmasını da mümkün görüyor. Göz temasının, teknolojik cihazlara taşınması ekseninde üretilen fikirlerin arasında; siz konuşurken çalmayacak telefon ya da uykuya daldığınızda kendiliğinden kapanacak televizyon gibi ürünler bulunuyor.

Windows için Safari'ye ilk güncelleme geldi


Apple, daha emekleme aşamasındaki Windows için Safari tarayıcısının ilk güvenlik güncellemesini yayınladı. Deneme sürümü süresince bu güncellemelerin devam etmesi bekleniyor.

Apple, geçtiğimiz günlerde çıkardığı Windows platformu için Safari internet tarayıcısının açıklarını kapatan ilk güncellemeyi yayınladı. Henüz çıkalı çok az zaman olmasına rağmen ilk güncellemenin gelmiş olması, önümüzdeki dönemde bu güncellemelerin sıklaşacağı yorumuna neden oluyor.

Güncelleme ile en az üç bilinen güvenlik açığı kapatılırken, bu açıkların sadece Windows için Safari tarayıcısını etkilediği, tarayıcının Mac OS X sürümünü etkilemediği belirtiliyor. Güncellemeler Apple'ın sitesinden indirilebiliyor.

Apple tarafından yayınlanan güncelleme, Windows için Safari ile ilgili çeşitli kaynaklar tarafından bulunan açıkların hepsini kapatmıyor. Güvenlik araştırmasıyapan uzmanların, tarayıcının deneme sürümü ile buldukları çeşitli açıklar bulunuyor. Safari'nin henüz deneme sürümünün kullanılıyor olması dolayısı ile bu dönemde karşılaşılan açıkların normal karşılanması gerektiği belirtiliyor.

Yapılan güvenlik güncellemeleri CVE-2007-3186, CVE-2007-3185 ve CVE-2007-2391 kodları ile yayınlanıyor.

Intel'den harici ekran kartı atağı


AMD'nin ATI'yi almasının ardından Intel'in de 2008'de ATI ve Nvidia'ya rakip olacak ürünlerle harici ekran kartı pazarına girmesi bekleniyor.

Intel'in on-board ekran kartı haricinde ATI ve Nvidia'ya rakip olarak harici ekran kartı pazarına girmeye hazırlandığı belirtiliyor. AMD'nin ATI’yi almasının ardından, Intel'in de olası 2008’de tek başına harici ekran kartı pazarına girmesi, rekabeti daha da artıracağa benziyor.

Harici ekran kartı pazarında orta segmentte ATI ve Nvidia çözümleri ile rekabet içerisinde olacak Intel'in birkaç ekran kartı üreticisiyle masaya oturup konu üzerine konuştuğu da duyulan haberler arasında.

Intel, entegre ekran kartı pazarında yüzde 50'den daha fazla bir paya sahip; ancak bu pazardaki liderliğinin, harici ekran kartı pazarında Intel’e bir avantaj sağlaması beklenmiyor. Intel'in, tek başına harici ekran kartı pazarına girmesi durumunda, üçüncü bir üreticinin pazarda rekabet yaratmasının, tüketici açısındansevindirici olacağı kesin. Zira Intel sermaye gücü ve karı göz önüne alındığında, üretim konusunda ATI ve Nvidia'dan daha avantajlı olduğundan, fiyatlar konusunda daha hareketli günlerin kullanıcıyı bekleyeceğini söyleyebiliriz.

Bu yaz evlenenlerin telefonları TT'den


Türk Telekom, Evlilik Kampanyası ile 15 Mayıs-30 Eylül tarihleri arasında evlenen tüm çiftlere, 95 YTL değerinde Panasonic DECT telefon veriyor ve ücretsiz bağlıyor.

Türk Telekom (TT), evliliklerin arttığı bu dönemde Evlilik Kampanyası başlatarak, evlerin ihtiyaçlarından biri olan ev telefonlarını, evlenen çiftlere ücretsiz olarak sunuyor.

TT, 15 Mayıs-30 Eylül tarihleri arasında evlenen çiftlerin yararlanabileceği kampanya kapsamında, yeni evli çiftlere SMS destekli 95 YTL değerindeki Panasonic TG7100 DECT telefonu veriyor. Bunun yanında ister ev ve iş ister cep telefonlarına gönderilebilecek 300 adet SMS de evlilik hediyesi olarak veriliyor.

Kampanyaya katılmak için çiftlerin evlilik cüzdanı ve nüfus cüzdanı ile Türk Telekom yetkili merkezlerine başvurması gerekiyor. Çiftler, hemen Panasonic telefonlarını alabiliyor ve ücretsiz bir biçimde evlerine telefon bağlatabiliyor. Bunun için 24 aylık bir sözleşme imzalamak ve bu telefonu başkasına devretmemeküzerine bir taahhüt vermek gerekiyor. Bu süre zarfında çiftler; StandartHatt, KonuşkanHatt veya ŞirketHatt’ın avantajlı tarifelerinden herhangi birinden faydalanabiliyor.

Kampanya kapsamında yeni evli çiftler, 15 Mayıs’tan sonra evlenmiş ve evlerine telefon bağlatırken zaten bu ücreti vermişlerse bağlantı ücreti bir sonraki faturalarından otomatik olarak düşülüyor.

İstanbul trafiğine Akıllı Taksiler geliyor


Çok yakında İstanbul trafiğinde gezmeye başlayacak Akıllı Taksiler, müşterilere daha rahat ve güvenli ulaşım hizmeti verirken taksicilerin can güvenliğinin sağlanmasına da katkıda bulunacak.

Turkcell’in iş ortaklarından teknoloji şirketi Teknobil ile birlikte geliştirdiği proje kapsamında çok yakında İstanbul trafiğinde Akıllı Taksiler yolcu taşımaya başlayacak. Turkcell’in sağladığı GSM/GPRS altyapısı ve taksiler için özel geliştirilen Akıllı Taksi uygulaması sayesinde İstanbul halkı daha güvenli, rahat ve yüksek kalitede taksi hizmeti alacak; taksicinin can güvenliği korunacak ve ileriki fazlarda taksicilerin müşteri bulmak için boş olarak trafikte seyretmeleri önlenecek. Akıllı Taksi’nin pilot uygulamasının ilk etapta İstanbul’da 30 taksi durağında 200 taksi için hayata geçirilmesi ve hızla yaygınlaştırılmaya başlanması planlanıyor.

Akıllı taksiler için oluşturulacak İmdat Çağrı Merkezi sayesinde takside herhangi bir acil durum olduğunda taksi şoförü alarm düğmesine basarak İmdat Çağrı Merkezinintaksiyi yakın takibe almasını sağlayacak. İmdat Çağrı merkezindeki operatör casus dinleme sistemini devreye sokarak taksinin içini dinleyebilecek ve gerekli görüldüğü takdirde polisin devreye girerek aracı takibe almasını koordine edebilecek.

Projenin ilerleyen aşamalarında Akıllı Taksi Çağrı Merkezi’ne tahsis edilen özel numarayı arayan müşterilerin bulundukları yere en yakın taksinin gönderilmesi planlanıyor. Çağrı sistemine abone olan müşteriler taksi isteklerini SMS göndererek ya da e-posta atarak da bildirebilecek. Müşteriye her taksi çağırma için verilen rezervasyon kodu ve gelecek taksinin plaka bilgisi sayesinde güvenli seyahat sağlanacak.

Çağrı Merkezi devreye girdikten sonra Akıllı Taksi sistemi sayesinde taksilerin yolcu bulmak için trafikte boş bir şekilde seyretmelerine gerek kalmayacak ve bu yolla hem İstanbul trafiğinin rahatlaması hem de yakıt tasarrufu sağlanacak.

Akıllı Taksi sistemine dahil edilecek navigasyon cihazı yol durumu hakkında taksicileri bilgilendirecek, taksicilerin can güvenliğinin sağlanması kolaylaşacak ve vatandaşlara en yakın taksiyi yönlendirmek mümkün olabilecek.

Intel ve Google enerji tasarrufu için birarada


Intel ve Google, bilgisayarlarda enerji verimliliğini yüzde 90'a çıkarmayı amaçlayan bir girişim başlattı. Proje ile yıllık 5.5 milyar dolar enerji tasarrufu öngörülüyor.

Intel ve Google, bilgisayarlarda verimli enerji kullanılmasını sağlayacak yeni bir çevresel girişim başlattı. İki şirketin öncülüğünü yaptığı girişim ile enerji verimliliği sağlayan bilgisayarların, donanımların ve güç yönetimi araçlarının geliştirilip, artırılması amaçlanıyor.

Climate Savers Computing Initiative adı ile hayata geçirilen girişim, bilgisayarların neden olduğu karbondiyoksit emisyon miktarını, 2010 yılı itibari ile yıllık 54 milyon ton oranında azaltmayı hedefliyor. Hedeflenen oran, yaklaşık 11 milyon otomobilin neden olduğu yıllık karbondioksit emisyon hacmine denk geliyor.

Girişim, günümüzde ev bilgisayarlarının harcadıkları enerjinin yaklaşık yarısını, sunucu bilgisayarların ise üçte birini boşa harcadığını belirtirken, güç kaynaklarının kullanılmasında yüzde 90 verimlilikhedefini koyduklarını açıkladı. Hedefin yakalanması durumunda yıllık 5.5 milyar dolardan fazla enerji tasarrufu sağlanacağı hesaplanıyor.

Girişimin lideri olan iki şirket, yaptığı açıklamada; şimdiye kadar aralarında Dell, EDS, HP, IBM, Lenovo, Microsoft, PG&E, Dünya Vahşi Hayatı Koruma Fonu, (WWF), NEC, Hitachi, Unisys, AMD, Sun Microsystems ve eBay'in de bulunduğu 25 kurum ve kuruluşun girişime destek verdiğini belirtti.

Yeni Climate Saver (iklim koruyucu) sertifikalı cihazların ilk etapta standart bilgisayarlar için 20 dolar, sunucular için ise 30 dolar ek maliyet getireceği belirtilirken; bu fiyat farkının, sağlanan enerji tasarrufu sayesinde kısa zamanda amorti edileceği bildiriliyor.

Samsung'tan sıfır beden cep telefonu


Güney Koreli teknoloji firması Samsung'un Ultra Slim II kategorisindeki U100 cep telefonu, 5.9 mm kalınlığı ile dünyanın en ince telefonu olma özelliğini taşıyor.

Dünyanın önde gelen elektronik firmalarından Samsung, cep telefonlarında incelik ve hafiflik konusunda çıtayı oldukça yükseltti. Samsung’un Ultra Slim II kategorisinde yer alan U100 modeli, 5.9 mm kalınlığıyla şimdiye kadar üretilmiş cep telefonları arasında en ince kalınlığa sahip olma özelliğini taşıyor.

Şimdiye kadar üretilmiş cep telefonları arasında en ince kalınlığa sahip olan U100, multimedya özellikleriyle de dikkat çekiyor. 256K renkli 1.93 inç büyüklüğündeki ekranı, 3 megapiksel kamerasıyla çekilen resimleri ve videoları net bir biçimde seyretmeye olanak sağlıyor.

70 MB dahili hafızası bulunan telefon, MP3, ACC, eAAC+, WMA ve MPEG4 formatlarını destekliyor. EDGE ve bluetooth desteği sunan ürünün 66 gram olan ağırlığı, inceliği ile paralellik gösteriyor.

6.9 mm kalınlığındaki X820 modeliyle yine kendisine ait olan dünyanın en ince telefonu özelliğini, 5.9 mm kalınlığıyla egale eden Samsung’un U100 modeli, Kore’de 309 dolar fiyat ile satışına başlandı. Türkiye’de ise, yakında gelecekler listesinde bile bulunmuyor.

Samsung’un yanısıra diğer markalarda incelik yarışında ön saflarda yer almaya çalışıyor. Motorola 11.9 mm kalınlığındaki kapaklı olan Razr2 modelleriyle incelik yarışında yer alırken, SonyEricsson’un W880i modeli ve Nokia’nın 6500 classic modeli 9.5 mm kalınlığı ile boy gösteriyor.

Verbatim 8 GB USB Bellek


8 GB veriyi yaklaşık 22 dakikada transfer eden Verbatim Store N Go 8 GB USB bellek, kırmızı renkli kaymaz lastik kaplaması ile koruma işlevini sportif bir görünüm ile birleştiriyor.

Verbatim, ürün portföyünü yeni bir USB bellek ile genişletiyor. 8 GB depolama kapasitesi bulunan Verbatim Store N Go Hi Speed USB bellek, saniyede 13 MB’ye kadar okuma ve 6 MB’ye kadar yazma hızına sahip.

MP3 biçiminde 2000’in üzerinde şarkıyı depolamaya olanak sağlayan ürün, 8 GB veriyi yaklaşık 22 dakikada transfer ediyor. 78x20x7 (mm) boyutlara sahip USB bellek , kaymaz lastik kaplaması ile koruma işlevini sportif bir görünüm ile birleştiriyor. 256MB, 512MB, 1GB, 2GB ve 4 GB bellek kapasitesi seçenekleri de bulunan Verbatim Store N Go’nun 8 GB kapasiteli yeni ürünü yurtdışında 116-150 dolar arasında satılıyor.

Rekorlar kitabına giren cep telefonu


Philips'in bir ay bekleme ve 8,5 saat konuşma süreleri ile rekorlar kitabına giren 9@9f ve 9@9d modelleri, Türkiye'de satışa sunuldu.

Philips, konuşma ve bekleme süresiyle rekorlar kitabına giren Xenium serisinden 9@9f ve 9@9d modellerini Türkiye’de satışa sundu. Tasarımdan ve teknolojiden ödün vermeyen telefonlar, bir aya varan bekleme ve 8,5 saate varan konuşma süreleri ile dikkatleri üzerine çekiyor.

En uzun pil ömrüyle 2004 ve 2005’te Çin ve Malezya’da rekorlar kitabı’na giren Xenium 9@9f’nin 950 mAh gücündeki lityum iyon pili, 8,5 saat konuşmaya olanak sağlıyor. Parlak dış kaplamasıyla zarif bir görünüme bürünen Xenium 9@9f’nin 7 satırlık 64K renkli OLED ekranı, 128x128 piksel çözünürlüğü destekliyor. Her bir kayda 5 ayrı numara olmak üzere 1000 kişiye kadar telefon rehberi saklama kapasitesi sunan telefon, 100,7x44x15,7 (mm) ebatlarında, 77 gram ağırlığındaolup KDV dahil 160 YTL fiyatla satılıyor.

Özellik bakımından daha geniş bir menüye sahip olan Xenium 9@9d modeli ise 1100 mAh gücündeki lityum iyon pili ile 8 saate kadar konuşmaya olanak sağlıyor. 1.3 megapiksel kameraya sahip cihazın, 8 satırlık 64K renkli, 128x160 piksel çözünürlüğünde ekranı bulunuyor. Bluetooth, kızılötesi, ses kaydı ve sesli randevu hatırlatıcı özelliklerini de barındıran telefonun rehberi, her bir kayda 5 ayrı numara olmak üzere 1000 kişiye kadar saklama kapasitesi sunuyor. 108x45x18,5 (mm) ebatlarında ve 96 gram ağırlığındaki Philips Xenium 9@9d, KDV dahil 300 YTL fiyatla satılıyor.

Wednesday, June 6, 2007

Apple, iPhone için tarih sözünü tutuyor


Apple, iPhone için tarih sözünü tutuyor


Apple'ın haziran ayında çıkacağını duyurduğu iPhone, verilen tarihe uygun olarak 29 Haziran'da ABD'de piyasaya çıkıyor.

Apple, merakla beklenen iPhone'u, 29 Haziran'da ABD tüketicisi ile buluşturuyor. Apple sözcüsü tarafında çıkış tarihi açıklaması yapılan ve ABD'de televizyon reklamları başlayan iPhone, 499 dolar ve 599 dolar olmak üzere iki ayrı fiyatla satılacak ve farklı özelliklere sahip olacak. Ürün, öncelikle mobil operatör Cingular'ın sağlayacağı servis ile birlikte kullanılabilecek.

Ocak ayında büyük bir medya ilgisi altında tanıtılan iPhone'un, haziran ayında tüketici ile buluşturulacağı sözü verilmişti. Apple, ürünü belirlenen tarihe yetiştirebilmek için, Mac OS X yeni sürümü Leopard'ın mühendislerinden bir bölümünü bu projeye kaydırmış ve Leopard'ın çıkış tarihini ertelemişti. Steve Jobs, ocak ayındaki tanıtımdaürünün çıkış tarihi için haziran ayını belirtmiş fakat kesin tarih açıklamamıştı.

Klavye yerine, dokunmatik ekranın kullanıldığı iPhone, cep telefonu, medya oynatıcı ve mobil internet tarayıcısı olarak kullanılabiliyor.


LG Prada, 10 gün sonra aramızda


LG Prada, 10 gün sonra aramızda


Ünlü İtalyan moda markası olan Prada tarafından tasarlanan LG Prada, 15 Haziran'dan itibaren KVD dahil 620 euro fiyatla Türkiye'de satışa sunulacak.

Ünlü İtalyan moda markası olan Prada tarafından tasarlanan LG KE850 Prada, şubat başında Avrupa pazarında satışa sunulmasının ardından, 15 Haziran’da KDV dahil 620 euro fiyatla Türkiye’de piyasaya çıkacak.

15 Haziran’a kadar sadece Turkcell’in özel müşterilerine satılacak olan LG Prada cep telefonu, satın almak için talepte bulunan Turkcell müşterilerinin evine teslim ediliyor.

Gövdeyi kaplayan 3 inçlik dokunmatik ekranı ve parlak siyah rengiyle bakışları üzerinde toplayan LG Prada cep telefonu, 2 megapiksel kamera ve 8 MB dahili belleğe sahip. Telefonun 256K renkli dokunmatik LCD ekranı video ve müzik klibi izlemeye çok uygun. Üç bant telefonda Bluetooth, EDGE bağlantı ve FM Radyo özellikleri bulunuyor. ÜzerindemicroSD kart yuvası bulunan ürün, Word, Excel PowerPoint, PDF ve Messenger uygulamalarını görüntüleyebiliyor. 99x54x12 (mm) ebatlarındaki LG Prada, 85 gram ağırlığa sahip.

Haber: Murat Ayyüz


Paris Hilton hapiste, oyunu internette


Paris Hilton hapiste, oyunu internette


Paris Hilton'un hapis macerası online oyun oldu. Kazanmak için Hilton'ın kimliğine bürünüp köpeği Clinkerbell'i ezmeden plaka baskı makinesini kullanmak gerekiyor.

Katıldığı partiler, giyim tarzı, verdiği frikikler ve internet ortamında dolaşan yüzlerce erotik içerikli görüntüsü ile magazin basınının gündeminden düşmeyen Paris Hilton'un, aldığı hapis cezası onu bir online oyunun da kahramanı yaptı.

GSN tarafından geliştirilen "The Prison Life: Paris" (Paris'in hapis hayatı) adlı oyunda, Paris Hilton bir fabrika bandının başında bekleyerek sıra ile gelen boş plakalara, sosyetik yaşam tarzı ile ilgili kısaltılmış sözler basıyor. Hilton, tasarımcı gözlükleri ve kırmızı gömlekli hali ile dışarıdaki giyim tarzına yakın olarak olarak tasvir ediliyor. Tabi, gömleğinin hiçbir düğmesinin açık olmaması gibi küçük bir farkla.

Sarı saç, pembe ruj ve baygın bakış detaylarının atlanmadığı Hiltontasviri, gazetelerdeki fotoğraflarının aksine, görüntüyü tek başına doldurmuyor. Çünkü kahramanımızın hemen yanında, eli sopalı gardiyan bekliyor. Hilton'dan etkilendiğini düşündüğümüz gardiyan, körle yatan şaşı kalkar misali rengarenk gözlüğü ile bu alanda Hilton'dan geri kalmıyor.

Oyunda, sağ, sol ve aşağı tuşları ile kontrol edilen Hilton'a, üç tane baskı makinesini idare etme görevi verilmiş. Boş şekilde gelen plakalar, doğru zamanlama yapıldığında baskılı hale getirilip puan toplanıyor. Oyunun amaçlarından biri de; Hilton'un çok sevdiği köpeği Clinkerbell'in hayatını sürdürmesini sağlamak.

HILTON'UN KÖPEĞİNİN HAYATI ELİNİZDE

Dönen bant üzerinde gelen plakaların arasında, Clinkerbell de bulunuyor. Dikkatli davranılıp, doğru zamanlama yapılmadığı takdirde, kaderinin çizilmesini bekler şekilde banttan geçen Clinkerbell'in ebedi yolculuğuna bilet kesilebiliyor. Eğer, Clinkerbell'in sağ salim bantın sonuna yetişmesini sağlarsanız bu hanenize artı puan olarak yazılıyor.

Oyun ilk oynandığında, az da olsa alışma problemi çekiliyor. Online oyun geleneğine uygun olarak, kullanıcıların çok zorlanmayacağını düşündüğümüz oyunda en önemli konuyu elbette zamanlama oluşturuyor. Boş plakalar geçerken, yukarıdan yansıyan baskı makinesinin gölgesi ile uç uca gelmesine dikkat edilmesi gerekiyor.

İlk üç denemede, ilk aşamayı geçmek için gerekli altı baskıyı yapamadığımı söylemek zorundayım. Üç kere hata yapıldığında oyunun bitmesi ve aldığım 378 puan için yapılan; "Yuh! Lindsay Lohan bile senden daha iyisini yapardı" uyarısını ise hiç üzerime almadan, doğrudan Hilton'a havale ettim.

Yeni MacBook'lar güçlenerek çıktı


Yeni MacBook'lar güçlenerek çıktı


Apple, daha hızlı işlemciler, daha fazla sistem belleği ve artırılmış sabit disk özellikleri ile güncellediği MacBook'lar çıkardı.

Apple, salı günü yaptığı açıklamada; daha hızlı işlemciler, daha fazla sistem belleği ve sabit disk alanı ile güncellediği MacBook dizüstü bilgisayarların duyurusunu yaptı.

Üç ayrı modelde satışa sunulan yeni dizüstü bilgisayarların herbiri, 25.4mm kalınlığında ve 1280x800 piksel çözünürlüğünde 13.3 inç geniş ekranı bulunuyor. Satışa sunulan modellerden beyaz olanlar, 2.0GHz ya da 2.16GHz Intel Core 2 Duo işlemcilere, siyah olanı ise bunlardan daha hızlı işlemciye sahip bulunuyor.

1 GB sistem belleğine sahip olan dizüstü bilgisayarlar, belleğin 2 GB'a kadar artırılmasını destekliyor. Ürünlerde ayrıca tümleşik iSight video kamera, 802.11n kablosuz iletişim protokolünü destekleyen AirPort Extreme kablosuz ethernet kartı, iki USB 2.0 ve bir FireWire girişi bulunuyor.

Yeni ürünlerarasında en düşük yapılandırmaya sahip olan ve 80 GB sabit diski bulunan beyaz MacBook, 1.099 dolar yurtdışı satış fiyatına sahipken; yine beyaz olup 2.16 GHz işlemci, 120 GB sabit disk ve daha hızlı olan 8x çift katmanlı DVD yazan optik sürücülü modelin ise 1299 dolar satış fiyatı bulunuyor. Gelişmiş olan beyaz model ile rengi ve 160 GB kapasiteli sabit diski dışında aynı özelliklere sahip olan siyah MacBook ise 1.499 dolara satılıyor.

Yeni dizüstü bilgisayarlar Apple'ın yurtdışı perakende satış mağazaları ve şirketin online satış sitesinden satın alınabiliyor.

Apple aynı zamanda, bu hafta güncelleme yapılmayan daha yüksek yapılandırmaya sahip MacBook Pro dizüstü bilgisayarların üretimini de gerçekleştiriyor.

Daha önce CNET'e ait Crave sitesindeki bir blogda da belirtildiği gibi; yeni MacBook'larda Apple'ın yeni nesil bilgisayarlarında yer alacak özellikler bulunmuyor. Bu yeni nesil özellikler arasında, Intel'in Santa Rosa işlemcileri, Flash bellek ve arkadan aydınlatmalı LED ekran yer alıyor.

Blu-ray oynatıcıda bir indirim daha


Blu-ray oynatıcıda bir indirim daha


Sony'nin yeni Blu-ray oynatıcısının yurtdışı fiyatında 100 dolar indirime gitmesiyle ulaşılan 499 dolarlık fiyat, ürünün altı ay önce çıkan ilk sürümünün yarısı kadar.

Sony, önceki modeline göre daha küçük olan fakat temelde aynı işlevleri yerine getiren, yeni Blu-ray oynatıcısının yurtdışı fiyatını 100 dolar daha aşağı çekti. Sony, BDP-S300 adlı Blu-ray oynatıcı için şubat ayında 599 dolarlık satış fiyatı belirlemişti. Şirket, bu hafta içerisinde satışa sunacağı yeni ürün için daha önce belirlemiş olduğu fiyatı, 499 dolara çekti.

Sony'nin fiyat indirimi, Blu-ray ile HD DVD arasındaki, HD içeriği barındıracak disk formatı rekabetinin tam ortasında geldi. Sony, devam eden rekabette yaptığı bu fiyat indirimi ile son altı ay içerisinde çok dramatik bir fiyat düşüşünü de gerçekleştirmiş oldu. Son yapılan indirim ile birlikte yeni ürünün fiyatı, şirketin bundan altı ay önce benzer özellikler ile sunduğu BDP-S1'e göre yarı yarıya düşmüş oldu.Sony'nin fiyatta gerçekleştirdiği bu düşüş; aynı zamanda tüketici elektroniği alanında yaşanmış en hızlı fiyat indirimlerinden de biri.

Şirketten yapılan açıklamada indirimin gerekçesi, düşen üretim maliyetleri ve Blu-ray ürünlerine artan talep olarak belirtiliyor.


RealPlayer, YouTube'u bilgisayara indiriyor


RealPlayer, YouTube'u bilgisayara indiriyor


Online olarak izlenen korumasız video içeriği, RealPlayer'ın yeni sürümü ile tek tıkla bilgisayara indirilip, CD'ye yazdırılabiliyor.

Online video izlemede yaygın olarak kullanılan RealPlayer'ın yeni sürümü, tek tıklama ile izlenen videoyu bilgisayara indirebiliyor. Tek tıkla indirme işlemi, içerik hakları yönetimi (DRM) koruması bulunmayan videolarda gerçekleştiriliyor.

Online video içeriği izlendiğinde geçici olarak ekranın kenarında beliren indirme butonu, içerik DRM korumasına sahip olduğunda ve programca tanınmayan bir formatta olduğunda etkinleşmiyor. RealPlayer bunun yanısıra; indirilen videoları CD ve DVD'ye yazabilme işlevini de getiriyor. Yeni RealPlayer ayrıca izlenen videonun ortasındayken indirme işlemini başlatma ve aynı anda birden fazla videoyu indirme işlevini de yerine getirebiliyor.

Program ile gelen özellik, teknolojik olarak yenilik getirmese de; indirme ve CD'ye yazdırma işlevlerini biraraya toplayan yasal bir uygulama olması nedeniyle dikkat çekiyorve kullanıcılara kolaylık getiriyor.

RealPlayer'in yaratıcısı RealNetworks şirketi, programın bu yıl içinde çıkarılacak olan yeni sürümünde, online video içeriğinin doğrudan taşınabilir cihazlara aktarılabilme özelliğinin de bulunacağını belirtiyor.

Programın deneme sürümü sadece, Windows işletim sistemi üzerinde çalışan Internet Explorer ve Firefox ile uyumlu bulunurken, Mac'ler ile uyumlu sürümünün yıl sonuna doğru çıkartılması planlanıyor.

İnternetin kralı kim?


İnternetin kralı kim?


İşlerin ne noktada olduğunu, bağımsız ve etkili araştırmalarla ortaya koyan şirketler de ne yazık ki hep Amerika'dan çıkıyor. (Türkiye gibi ülkelerde ise rakamlar değil, algılar yeterli oluyor)

Yeni ekonomi deyince akla gelen ilk ülke hiç kuşkusuz Amerika oluyor. Teknoloji şirketlerinin buradan filizlenip dünyaya hızla yayılması bunun önemli göstergesi. Tabii ki yeni ekonominin nimetlerinden sonuna kadar yararlanan Amerika, kriz durumlarında da en çok etkilenen ülke oluyor. (Hatırlayalım, yeni ekonomi balonunu)

Ama 2000'li yıllardaki yeni ekonomi balonunun arkasından önemli sayılacak bir zaman dilimi geçti artık. Yeni ekonomi şirketleri yeniden güç toplamaya, filizlenmeye, yüksek kar rakamları açıklamaya başladılar.

Amerika'nın bu konudaki öncülüğünün dışında, Türkiye olarak kıskanarak izlediğimiz başka bir özelliği daha var. O da 'araştırma'.

Teknoloji dünyasını peşinden koşturan Ar-Ge'den bahsetmiyorum. Araştırmadan bahsediyorum.

Yapılan işlerinne noktada olduğunu, bağımsız ve etkili araştırmalarla ortaya koyan şirketler de ne yazık ki hep Amerika'dan çıkıyor. (Türkiye gibi ülkelerde ise rakamlar değil, algılar yeterli oluyor) Bu yüzden de yeni ekonomi ile ilgili rakamlara bakacağım zaman Amerikan verileri her zaman benim için belirleyici oluyor.

Klasik iş yapan firmaların bilanço, müşteri sayısından yola çıkıp bu araştırmalarda çoğunlukla hem fikir olan Amerikan araştırma şirketleri, yeni ekonomi alanında "mini" bir karmaşa yaşıyor.

En çok ziyaret edilen site hangi grubun? sorusuna yanıt arayan bu araştırmalarda, Şubat 2007 verilerine bakacak olursak Microsoft'un sitelerinin mi, Yahoo'nun sitelerinin mi daha çok ziyaret edildiği merak konusu. Google'un her iki listede de birincilik konusunda esamesi bile okunmuyor. Gelin görün ki Google en değerli marka!

UNIQUE USER'IN ŞİFRESİ

Neyse. Meşhur deyimiyle unique user(*) sayılarına bakılarak yapılan araştırmanın sonuçlarına, bu alanda uzmanlaşmış iki araştırma şirketinin tablolarıyla bir göz atalım:

Nielsen:

  1. Microsoft siteleri (116.4 milyon),
  2. Google siteleri (110 milyon),
  3. Yahoo siteleri (108 milyon),
  4. Time Warner siteleri (108 milyon).

Comscore:

  1. Yahoo siteleri (128.6 milyon),
  2. Time Warner siteleri (117.9 milyon),
  3. Google siteleri (114.7 milyon),
  4. Microsoft siteleri (114.2 milyon).

Bu rakamlara bakıldığında sizce yeni ekonominin lideri kim. Lideri deyince, konuyla direkt olarak ilgili olmasa da önemli bir detayı hatırlatmalıyım: Geçenlerde Türkiye'de hatırı sayılır bir örgütün başkanı (kendilerinin yeni ekonomi konularında önemli yatırımları var) "Türkiye'de internetin kralı da olsan, olmuyor. Global olmak gerekli" demişti. (Günaydın) Zarif bir işkadını ve "kralı olsan" ifadesi. İşte Türkiye gerçeği...

Rakamlara ve listeye dönecek olursak. Bu rakamlar reklamverenler için oldukça önemli veriler. Milyonlarca dolarlık bütçeler bu listelere bakılarak yön buluyor.

Bu yüzden böylesine sapmaları Amerika'da görüyor olmak, yeni ekonomi konusunda oldukça şaşırtıcı bir durum. Türkiye'de araştırma, veri, yeni ekonomi, vs konular diye soracak olursak (tabii ki safça kendi kendimize), koca bir sıfırla karşılaşacağımızı gayet net bir şekilde söyleyebiliriz.

Gerçekten, Türkiye'de internetin kralı kim?

UNIQUE USER NOTU:

* Unique user esasında bu yeni ekonominin gelişmesinin önünde önemli engellerden birisi. Bir siteyi gezinenlere bakarak reklam veriyor olmak fikri gerçekten çok gerilerde kaldı. Önemli olan, kaç kişiye ilgili site üzerinden ulaşılıp, mal ve ürün satılabileceğinin hesaplanıyor olması. Bunlar için içerik sağlayıcıları işaret ettiğim yeni ekonominin de, reklamcıların da, reklamverenlerin de kendilerine bir çeki düzen vermeleri şart. Yoksa hepsi 'user' olmaktan öteye gidemeyecek, bu internet kullanıcılarının.

Seksin değeri pornodan fazla

This summary is not available. Please click here to view the post.

TTNet'ten, yeni ADSL kampanyası


TTNet'ten, yeni ADSL kampanyası


4 Haziran-31 Ağustos arasında geçerli olacak kampanyada 24 ay abone olan kullanıcıların aylık ücretlerinde yıl sonuna kadar yüzde 55'e varan indirim uygulanıyor.

Türk Telekom’un iştiraki olan internet servis sağlayıcısı TTNet, yeni bir internet kampanyasına imza atıyor. Henüz ADSL bağlantısına sahip olmayanlar için hayata geçirilen bu kampanya ile 24 ay abone olanlar, istedikleri indirimli tarife paketlerinden herhangi birini seçerek, 31 Aralık 2007'ye kadar indirimli ücretlerden yararlanabilecek.

TTNet, Türkiye'de internet kullanımının yaygınlaştırılabilmesi için yeni bir kampanyaya daha imza atıyor. 4 Haziran-31 Ağustos tarihleri arasında 24 aylık TTNet ADSL abonesi olanlar, 2008'e kadar aylık 29 YTL yerine 14.99 YTL ödeyecek ve ücretsiz kablolu modeme sahip olacak.

Kampanyadan yararlanabilmek için yeni ADSL abonesi olmak ve ADSL aboneliğini 1 Haziran 2007 tarihinden sonra iptal ettirmemiş olmak gerekiyor. Kampanya kapsamında kullanıcılara Airties, Zyxel ve Pikatel marka modemler hediyeedilecek.

Kampanyadan yararlanan kullanıcıların, seçtikleri tarife paketine göre 31 Aralık 2007'ye kadar ödeyecekleri indirimli ücretler aşağıdaki gibidir.

Hız

Kota

Mevcut Aylık Ücret

Kablolu Modem Hediyeli İndirimli Ücret

Kablosuz Modem Hediyeli İndirimli Ücret

256Kb

-

49 YTL

24,99 YTL

29,99 YTL

512Kb

-

79 YTL

34,99 YTL

39,99 YTL

1024Kb

-

99 YTL

44,99 YTL

49,99 YTL

2048Kb

-

139 YTL

54,99 YTL

59,99 YTL

1024Kb

4 GB

29 YTL

14,99 YTL

19,99 YTL

1024Kb

6 GB

39 YTL

19,99 YTL

24,99 YTL

1024Kb

9 GB

49 YTL

24,99 YTL

29,99 YTL

Leveraging Yahoo! Answers to drive traffic to your site

One Mr. german-dude over at DP posted a link to a FreeInstantTraffic.com’s (site is down presently) pdf file which has advanced tips on making the most of Yahoo! Answers to bring traffic to your niche web site/blog.

Click on the image below to download the report for free:

Click to download free Yahoo Answers Advanced Report report

Matt over there commented:

Since we are giving away secrets I will add one that the report let out. If you use the same URL over and over, yahoo will “ban” that url. You will get a 999 Error. Which they will blame on generic things like spyware or your ISP. But it is because you posted that same link over and over and over and that to yahoo = spam. So use more then one link and rotate them in and out. If you get a link “banned” then use different links to answer questions and it will eventually “unban” the first link.

Just my two cents from trial and error.

Oh heres another I just thought of. I often email my answer to the person that asked the question. I find this effective, and they are more likely to give you the coveted word of mouth referral back. I often get thank you emails back.

And if you can be so lucky as to find the person that is answering yahoo questions just for the fun of it, and you can tell they are. Then you can politely email them and give them your resource and say that you created it so others can benfit and they can feel free to use it. If your lucky they will start answering questions and giving others your link as the answer. This is huge as you just got a volunteer marketer.

And yahoo answers show up in google search results too, and very fast as well. Google bot “probably” crawls there everyday.

Hope you get lots of traffic, I have built hundreds of visitors overnight, and thousands over a week or two. But I am also provinding the information that they asked for too, and relevant info. This is not spam, but providing relvant info, its just a way to provide you site to the people who really want it. And who better to provide it to?

Buy a .com etc. domain name for only $1

When you use the coupon code corvette during a top level domain name purchase at http://www.dotster.com/, the total comes down to $1!

This is the charge for first year. From second year onwards, it will be $14.95 per year but then you can always transfer to another registrar.

Adsense SEO Made Easy!

Adsense SEO

Start cashing in on the REAL profit power of Google AdSense TODAY!

This ebook is a 29 page guide that outlines all of the methods Jonathan uses to rank his sites in top positions for the keywords he targets.

The ebook will take you step-by-step through each phase of optimization, including:

  • Selecting the most valuable keywords to target for your site.
  • Analyzing the competition for those keywords.
  • Helping the search engines know that your pages should rank for your keywords.
  • Automating the collection of in-bound links to your pages.

Bonus! A special money-making offer revealed only in this ebook.

Get your free copy TODAY! Click on the download icon below:

Click to Download AdSense SEO Made Easy

Making less than $5/day from AdSense?

If your web site/blog is making less than $5 even after your best efforts at content, site design and marketing, you may want to seek help and advice of one Mr. Allan over at DigitalPoint forums.

He goes through the current ad placements at your site and gives good suggestions. His straight, to-the-point and frank advice has proved useful to many of his fellow digitalpoint members. If you want him to have a look at your site and give you some suggestions, you can go here. You need to provide the following details so that he can understand your situation better and give you the most appropriate advice:

Name:
URL:
Unique visitors a day:
Average earnings per day with Adsense:
How much time a week do you have to spend on improving:

These are some of his sites - fullofseo.com and add-url-directory.com.

Agloco viewbar is available for download

Agloco, the get paid to surf program has launched its Viewbar. Viewbar is a small horizontal bar that appears above your windows taskbar (screenshot a little further down the post). Advertisements (text, for now) are displayed inside it and the more time you have it running and the more people you refer to join it, the more money you make.

Below are some screenshots. Sign up for Agloco, log into your account:

Viewbar download link

Once you click on the above button, accept the agreement to download the Viewbar. After installing, run it:

Account Login

Enter Account id, password and Sign in to have the Viewbar appear at the bottom as shown:

Agloco Viewbar

You can do Google searches, launch IE and Firefox favorites from the buttons in the right side. Clicking on down arrow minimizes it to system tray. Double click on the icon to bring it back.

Interested and haven’t signed up yet? Click here. If going by the older AllAdvantage is a sign of things, Agloco should be a decent source of passive income.

Tuesday, June 5, 2007

AdBux ve PTC,PTS Para Kazandıran Siteler

Umut vaadeden ve kazandıran diğer programları farklı bloglarda duyuracağımı daha önce söylemiştim.Viewbar'ı beklerken bazı PTC, PTS, PTR (yani paid to click, paid to signup, paid to read) sitelerine üye oldum. (Bu siteler reklamlara tıklamanız, bazı sitelere üye olmanız veya gelen e-mailleri okumanız karşılığında size para ödeyen siteler) Ve bazılarından ödeme aldım.

İlk program AdBux.. Henüz yeni üye olduğum bu programdan oldukça umutluyum. Olay kısaca şu: Siteye üye olup sitedeki reklamlara tıklıyoruz (Surf Ads bölümünden) Tıklanan her reklam karşılığında size 1 cent veriyor. Kulağa çok az gibi gelebilir. Ama işin güzel tarafı sizin üye yaptıklarınızın da tıklamalarından 1 cent kazanıyorsunuz. Sitede şöyle bir örnek var:

Her gün 50 reklama tıklarsanız = 0.50$
25 alt üyeniz her gün 50 reklama tıklarsa = 12.50$

Haftalık kazancınız = 91.00$
Aylık kazancınız = 364.00$

Gördüğünüz gibi 25 alt üye ile aylık iyi bir gelir elde edilebiliyor. Ancak sitede her gün 50 reklam yayınlanır mı bilinmez. Yine de denemeye değer. Şu anda ödemeler yalnızca PayPal ile yapılıyor ve minimum ödeme 5$ ama site her geçen gün büyüyor ve üyelerin isteklerini dikkate alarak yeni ödeme şekilleri belirleyebilirler. AdBux'a üye olmak için aşağıdaki banner'a tıklayın.

Not: Şu an itibariyle AdBux'ın sitesi aktif ve reklamlara tıklanabiliyor. Sitede günde yaklaşık 30-40 tane reklam çıkıyor. Tıkladığınızda reklamlar yeni bir sayfada açılıyor ve 15 saniye geri sayıyor. Geri sayım bittiğinde 1 cent hesabınıza ekleniyor. Tek alt seviyeli bir üyelik sistemi var. Yani yalnızca Direct Referrals'larınızdan kazanıyorsunuz. Ama onların kazancının %100'ü de sizin hesabınıza ekleniyor. Aynı reklamlara 24 saat sonra tekrar tıklayabiliyorsunuz. AGLOCO'nun Viewbar'ını beklerken AdBux'a göz atmanızı tavsiye ederim.

Not 2: AdBux şu anda yalnızca PayPal'a ödeme yapıyor. Dolayısıyla PayPal'le uğraşmayan kişilerin üye olmasını tavsiye etmem.